Hasta Yakını
‘Bakanın kızı yılana aşık’
The Doors
Bilginize
Hasta yakını kırılgan ve alıngandır. Çoklu ve zıt duygular içinde gönlü yoğrulur durur. Hastasının hasta olduğuna mı üzülsün, yoksa kendi işi gücünden alıkonulmasına mı sinirlensin. Üstüne üstlük hasta yakını hastasından daha güçlüdür. Siniri her an saldırganlığa dönüşebilir demektir bu. Hasta yakınıyla iyi ilişkiler kurulursa olası tedavi komplikasyonları varlığında bile başınıza bir şey gelmez. Bu yazıda hasta yakını ile başa çıkma yolları anlatılacaktır. Şimdi bizi bekleyen hasta yakınlarıyla ilgilenelim.
- Hasta yakını hastanın yerine geçerse: Görmedik değil, birden çok kez oldu, işte tam bu noktada hasta yakının tükenmesini beklemek en iyisidir. Bırakın konuşsun, anlatsın, çabalasın, kendi sesini duydukça aslında kendisinden bahsedilmediğini anlar hale gelecektir veya siz bu hatırlatmayı onun anlatımı bittikten sonra yapın çünkü ne zaman ki duygusal tepkileri azalmaya başlar, işte o zaman kendisinin hasta olmadığını kabul etmeye hazır hale gelmiş demektir.
- Seruma kan dolmuş: Hasta yakının tıbbi bilgisi acil serviste gördükleri ile sınırlıdır. Seruma dolan kanı görünce vagonun altında kalmış gibi sizi arayarak yardım etmenizi ister. Siz hiç bu durumun tehlikeli olup olmadığını açıklamayın, derhal hastanın yanına gidip serum içinde hapsolmuş kanı kurtarın.
- Uzaktan göz temasları: Hasta yakını verdiğiniz bilgilerden yeterince tatmin olmaz ise sizi yeni aşıklar gibi uzaktan tatlı tatlı kesecektir. Ama bu bakışlarda sevgi değil nefret vardır. Bu durum bir süre sonra sizi o kadar rahatsız eder ki hastalara bakarken konsantrasyonunuzun bozulmasına neden olur. Hasta yakınına verilecek bol bilgi bu bakışların içindeki ışığı söndürecektir.
- Gerekirse hastayı yatıralım: Hasta yakını size sanki hastane sizin dükkanınız, hasta da dükkana çalışmak için başvuran işçiymiş gibi davranabilir. Hastanın ‘eğer gerekirse’ hastaneye yatırılacağını sakince söyleyin.
- Genç kızın (güzel, çirkin fark etmez) genç erkek arkadaşı acilde küçük kırmızı horoz gibi davranır: Erkek için kız arkadaşını acile getirmek bulunmaz bir erkeklik kanıtlama fırsatıdır, tabii aynı şekilde kızımız da binbir nazını sunar erkeğine ve acile. Damar yolu açılırken kızımızın canı çok acıyacak, serum hep yavaş akıp kolayca kanla dolacaktır. Ciddi hastalar ile uğraşırken bu kırmızı horozlar çok can sıkar ama yapabileceğiniz tek şey dişinizi sıkmaktır.
- Tüm yakınları ayrı ayrı bilgi almak ister: Hasta yakınları hayatları boyunca o günü bekliyormuş gibi hastaları hakkında alt alta üst üste sizden bilgi almak için peşinize düşer. Bilgilerden tatmin olan yanınızdan ayrılsa bilse diğer yakını bir süre sonra çalışmanızı engelleyerek sizden tekrar bilgi almak isteyecektir. Hasta yakınları içindeki sosyokültürel düzeyi en yüksek görünen vatandaşı seçin ve sadece ona bilgi vereceğinizi cümle aleme söyleyin.
- Kendisi de arada sağlık sorunlarını açar: Hasta yakını bakımınızdan memnun kalırsa kendi tıbbi hatta sosyal sorunlarını size açmaya çalışır. İşte burada profesyonel davranıp hastalar (hastası) ile ilgilenmeniz gerektiğini kibarca söyleyin.
- Hastasından biz diyerek bahseder: Hasta ile hasta yakını birden biz olur. Konuşma içindeki gerçek hastayı seçmeniz gerekebilir. Siz de hastayı çoğullaştırın ve sizleri tedavi edicim deyin.
- Hastaya sorulan sorulara kendi cevap vermek ister: Hastanın yanında sürekli hasta ile kurduğunuz konuşmayı kesmek isteyen biri varsa, bu hasta yakınıdır. ‘Lütfen siz konuşma akışını bozmayınız’ demeniz yeterli olacaktır.
- Bilgi vereceğiniz saatleri açıklayın: Hasta yakınının sizi rahatsız etmesini önlemenin en pratik yollarından biri bilgi vereceğiniz saatleri net bir şekilde kendisine söylemenizdir. Almanya’daki otobüs saatleri gibi, 11.34, 18.29 gibi beşli sayı sistemine uymayan saat dilimlerini hedef alın, bu durum garip biçimde güven verecektir. Kendisi verilen saatleri kovalayacak, bekleyişi anlam kazanacaktır.
- Parası neyse veririz: Cebinize gıcır gıcır banknotlar sıkıştırmaya çalışan hasta yakınları olabilir. Rüşvet almadığınızı söyleyin.
- Telefon verip gitmek ister: Bazı hasta yakınları telefon vermeye pek meraklıdır. Bir gözleri çıkış kapısından bir elleri telefondan acilde gezinip dururlar. Siz telefonu alabileceğinizi ama arama eşiğinizin çok düşük olduğunu söyleyin.
- Eğer kendini suçlu hissediyor ise acil servisi birbirine katar: Bir de bakmışınız dört kişi bağırıyormuş gibi kucağında hasta ile biri (hasta yakını) acil servisi birbirine katarak giriş yapmış. Bakın bakın, hastası ile neden ilgilenilmediğini sormaya bile başladı. İşte bu vicdanın büyük ağzıdır.
- Bakım hastası olan hasta yakını depresyonda olup kolay sinirlenebilir, dikkatli davranmak gerekir: Evde hasta bakmak zor ve üzücü bir iştir. Bir de bu kişi yakınınız ise kronik mutsuzluk kaçınılmazdır. Hasta yakını eninde sonunda depresyona girecektir. Erkek ise saldırgan, kadın ise kolay ağlamaya eğilimli olur. Anlayışınızı olabildiğince arttırın bu hasta yakınlarına.
- Hastasını acilden götürmek istemiyor ise hiç zorlamayın. Sonsuza kadar bizle acilde kalabilir derseniz yarım saat sonra kendiliğinden hastasını götürür: Hastayı dahiliye görmüştür, göğüs hastalıkları not düşmüştür, enfeksiyon hastalıkları bile dosyaya ‘yattığı bölümde takip edilecektir’ gibi iyi niyetli notunu çengellemiştir. Özet olarak hasta acilde kalmıştır. Hasta yakınları durumu anlayamamaktadır. Bakım hastası olan bu hastayı sosyal devlet nasıl yatırmaz. Vergileri ile işleyen bu çarklar nerededir. Eğer siz durumu tıbbi yönden anlatırsanız hasta yakını hiçbir şey anlamayacaktır. O yüzden şu kutsal cümleler dökülmelidir ağzınızdan ‘Hastamız bizimdir ve sonsuza kadar biz onunuz’. Bir de bakmışınız yarım saat sonra acil servis çıkış kapısının önünde taksi hazır, hastayı götürmeyi bekliyor.
- Hiçbir masraftan kaçınmayalım: Hasta yakını ekonomik durumuna göre yapılan tedavileri kafasında kendince hesaplandırabilir. ‘Tüm hizmetler şirkettendir’ demeniz yeterlidir.
- Hasta yakını ile kavga ederseniz nöbet için gerekli tüm enerjinizi harcarsınız: Dört hasta entübe edersiniz, yüzlerce bakı hastası bakarsınız, monitörize gözlemde iki aort diseksiyonu yakalarsınız (tansiyonlarını bile düzenlersiniz) yorulmazsınız ama bir hasta yakını ile kavga edersiniz, Marilyn Monroe bile akşam yemeği için kapıda sizi beklese, artık iş gelmez elinizden.
- Hasta yakınına hastasının grafilerini ve kan değerlerini gösterin. Çömez asistanınıza nasıl hasta anlatıyorsanız hasta yakını ile öyle ilgilenin. Olası bir komplikasyon varlığında hasta yakını gönül borcu duyduğundan sizi dövmeyecektir: Hasta yakınını tedaviye katın. Güncel hayatta otobüste yer vermeseniz size kızacak amcalar, teyzeler acilde gemi miçoları gibi çalışmaya istekli olacaktır. Kolon torbası, alt bezi, aktif kömür için meyve suyu, metanol intoksikasyonu için yeni rakı almak için bermuda şeytan üçgenine gönderseniz gözleri kapalı giderler. Çalıştırın onları.
- Canlandırma yaptığınız hastanın hasta yakınını odaya alın, yapılanları anlatın: Hastasına ne yapıldığını göremeyen şüpheci hasta yakınının kafasında soru işaretleri oluşmaya başlar. İçeride neler olmaktadır. Doğru tedavi uygulanmakta mıdır. Bir sorun var da o nedenle mi hastasını görememektedir. Kültürel düzeyden bağımsız hasta yakınını canlandırmaya alın ve emeğinizi gösterin dostlarım.
- Canlandırma odasında kahkahalar: Canlandırma odasında şeytan tüyü vardır. Belki de ölüme insan bu kadar yakın olunca durumu mizaha vurup üstündeki gerginliği kıkırdamalarla atmak istemektedir. Gülme eğiliminiz için kendinize kızmayın ama dikkat edin, hasta yakını duymasın.
Hasta yakınlarının ikramlarını kabul edin, bu onları mutlu edecektir: Hasta yakınları (sevgi dolu olanlar) size gönlünden kopan gofretleri, çayları, kahveleri vermek isteyebilir. Hepsini kabul edin. Avatar filminde olduğu gibi bu aranızdaki bağ olacaktır. - Dışarıda hava nasıl diye sorun. Bu sizin dışarı bile çıkamadığınızı, o kadar çalıştığınızı gösterir: Hasta yakınına, yüzünüze hafif melankolik hal vererek (boynunuzu sola veya sağa eğebilirsiniz) ‘Dışarıda hava nasıl?’ diye sorun. Bu ona doktorun dışarıya bile çıkamadığını, hastalar ile soluksuz ilgilendiğini gösterecektir.
- Kantinde dinlenirken çok fazla gülmeyin, dikkat çekebilirsiniz: Gülmek sadece genç kızların değil sizin de hakkınız. Ancak kantinde çok gülen bir doktor hasta yakını için güven sarsıcı bir durumdur. Kimse düğünlerde kıvırtan erkekleri sevmez.
- Hasta yakını ile kelimeleri tek tek seçerek konuşun: Hasta yakını ile sanki Türkçeyi yeni öğrenmiş bir çocukla konuşur gibi konuşun. Konuşma hızınızı yavaşlatın ve tıbbi kelimeler kullanmayın.
- Ölüm haberini ailenin en yaşlı ve erkek (XY) bireyine söyleyin, hanımlar sizi zorlar: Canlandırma önünde birikmiş kalabalık içinden doğru kişiyi seçmeniz gerekir. Bu kişi ailenin en yaşlı erkek bireyidir. Hanımlar damarlarında gezen östrojen nedenli duyarlı olurlar. Bu hormon sevdiklerinin kaybı ile protein kodlayacak, acil serviste kaos ortamı yaratacaktır. Yaşlı erkek en iyisidir.
- Eğer çekinmezseniz konuşurken hasta yakınına dokunun, samimiyet yaratır: illaki dokunun demiyoruz (hasta yakını yandaki bayan gibi ise seçimi size bırakıyoruz) ama dokunursanız iyi olur.
Hasta konuşabilse de aynı öyküyü hasta yakınında alın, ilginizin ne kadar çok olduğunuzu gösterir: Hastayı dinleyin, anladığınızı belirtin. Daha sonra hastaya ne olduğunu hasta yakınına sorun. Çift dikiş size bir şey kaybettirmez, aksine sağlam kumaş dokuduğunuzun göstergesidir.
Elinizde çay, ağzınızda sakız, ayağınızda terlik olmasın: Hasta yakınına elinizde çay, ağzınızda sakız ve ayağınızda terlik ile bilgi verirseniz ciddiyetiniz sorgulanır. Hasta yakınları karşılarında saygı uyandıracak bir görüntü isterler.
Değerlendirme
Bu bilgiler ışığında yolumuza devam edersek nöbet içindeki viraj sayıları, yol çalışmaları ve kazalar azalır. Acil tıp doktorunu asıl yoran hasta bakmak değil hasta yakınları ile iyi iletişim kurulamadığı için çıkan tartışmalardır.
Dr Çağdaş Can, Merkezefendi Devlet Hastanesi, Acil Tıp, Manisa
Hepsi çok güzel ve anlamlı bilgiler ama resusitasyonu hasta yakınına izlettirmek ne bileyim ki nasıl olur ne sonuç verir 🙂
Abi şu ne güzel bir cümledir ya “Çoklu ve zıt duygular içinde gönlü yoğrulur durur.”.. Elinize sağlık 😀